Aydın’ın Koçarlı ilçesinde oto tamircisi Ahmet Akman, babası ile birlikte işlettiği tamirhanesinde eski model cipleri ilk günkü haline döndürüyor. Yoğun ilgi gören cipler için Akman, “Gözümü kapadığımda hangi aracın neresinde ne var sayarım” dedi.
Aydın’da yöre halkının ‘dağ keçisi’ adını verdiği eski model cipler, Koçarlı sanayisinde yeniden hayat buluyor. Sanayi esnafları, kendilerine getirilen eski model cipleri iş birliği içerisinde baştan aşağı yenileyerek göz kamaştırır hale getiriyor. Mekanikten kaportacıya, egzozcudan elektrikçiye, boyacıdan döşemeciye, lastikçiden yıkamacıya kadar her esnafın ustalığına göre kendi iş yerinde bin bir emekle üzerinde çalıştığı cipler yoğun ilgi görüyor. Babası ile birlikte işlettiği tamirhanede kendinden büyük ciplere yeniden hayat veren 41 yaşındaki Ahmet Akman, sadece Türkiye değil yurt dışından da müşterilerinin olduğunu belirterek, “Bu iş bizim için para kazanmanın ötesinde bir şey” dedi.
“HER ARACI İYİ TANIRIM”
Ciplerin hem tamiratını yapıp hem de diğer işlerini organize eden Ahmet Akman, eskiyen cipleri yenileyerek araçların değerini ve müşterilerinin konforlarını arttırdıklarını belirterek, “Ciplerin hem tamirat, hem tadilat hem yedek parça, hem de sıfırdan toplama işleri ile uğraşıyoruz. Bu bizim için paradan daha fazla bir merak ve heves. İşimizi severek yapıyoruz. Türkiye’nin her yerinden toplanmak üzere araçlarımız geliyor. Ben bu işin organizatörlüğünü yapıyorum. Kaportacımız, kupacımız ve boyacımız bir ekip olarak burada bu araçları el birliği ile toplayarak yeniliyoruz. Ekip olarak güzel bir tablo ortaya çıkartıyoruz. Şimdiye kadar tüm müşterilerimiz çok memnun. Bizimle iş yapanlar çevrelerine de bizi öneriyorlar. Yenileme maliyeti çok fazla bir para tutmuyor, genelde klasik araçları sevenlerin tercih sebebi oluyoruz. Spor tarzı var, kırsalda yük taşımak için kullananlar, bir de tamamen klasik, antika olarak tercih edenler var. Babam 79 yılından beri bu işle uğraşıyor. Ben de kendisinin yanında bu işe merak sardım. Babamın yanında 27-28 seneden beri bu işi yürütüyorum. Çekirdekten yetiştiğim için gözümü kapattığımda bu araçta kaç tane civata var, neresinde ne var hepsini sayabilirim. Burada öncelikle mekanik işlemlerini yapıyorum. Mesleğimizi o kadar seviyoruz ki aşığız diyebiliriz” dedi.
“REVİZE FİYATLARI 100 BİN İLA 300 BİN TL ARASINDA DEĞİŞİYOR”
Müşterinin isteğine göre araçları topladıklarını ve talebe göre giderlerinin de değiştiklerini ifade eden Akman, “Müşterilerimiz ciplerini ister benden alıyor, ister kendi bulup geliyor ya da ben buluyorum. İsteğe göre araçlarını şekillendiriyoruz. Bazısı en ufak parçasından en büyük parçasına kadar her şeyini sıfırdan istiyor. Ona 200-250 bin TL bandında bir para gidiyor. Bazısı da normal olarak sadece dışını yeniliyor. O şekilde bir revizyon istiyor. Bir aracı aldığın zaman yeni şekline getirmek ortalama 100 bin TL ile 300 bin TL arasında değişiyor. Bu iş aracın fiyatından ayrı ve yaptırılacak olan işe göre değişiyor. Mesela düz ve normal olarak bin TL’ye de koltuk alırsın, ısıtmalı 2 adet koltuğu 12 bin TL’ye de alabilirsin. Bu tamamen ne istediğine göre değişir” diye konuştu.
“YURT DIŞINDAN DAHİ MÜŞTERİLERİMİZ VAR”
Yurt dışından yabancı müşterilerinin de olduğunu kaydeden Akman, “Yurt dışından bile müşterilerimiz var. Mesleğim sayesinde çok değerli insanlarla tanıştım. Fransız ve Alman müşterilerimiz oldu. Burada yaptığımız aracı Fransa’ya kadar götürdüler. Bazıları da burada müsait yerleri olan araçlarını kapalı yerlerde bırakıyorlar. Yabancı müşterilerimiz ile gerek tercüman gerekse de telefondaki çeviri programları ile anlaşıyoruz. Yaptığımız işler insanlara karşı bizde güven oluşmasını sağladı. Herkes birbirine bizi sorarken, şimdi tereddüt etmeden direkt telefon açıp çekici ile arabalarını buraya gönderiyorlar. Önce hesabıma bir miktar başlamak için para atıyor. Ben not alıyorum ve işe başlıyorum. İşin bitimine göre peyderpey paralarını ödüyorlar. Hepsini göndermek isteyenlerden kabul etmiyorum, zamana yayıyorum. İnsanlar beni, ben de insanları görmüyorum ama işlerine koşturuyorum. Bu da insanların işine geliyor. Onlar evinde yatarken ben araçlarını sıfırdan baştan aşağıya bitirip, çekicinin üzerine yüklüyorum. Sonra da fotoğrafını çekip çekici ile birlikte araçlarını gönderiyorum” dedi.
“CİPLERE YOĞUN İLGİ VAR”
Ciplere ilginin oldukça fazla olduğunu ve günde 5-6 ailenin satılık cip sormak için iş yerlerine uğradığını sözlerine ekleyen Akman, şunları aktardı:
“Parçacılarımızdan sıfır parça temin edebiliyoruz. Bir de ikinci el parça olarak askeriyenin Makine Kimya’dan; Kıbrıs, İzmir ve Ankara’dan alabiliyoruz. Bunu sırf bu cipleri yaşatalım diye yapıyoruz. Mesela bir araç yanmış, bu araç bir daha kullanılmaz. Bunun parçasını kullanıyoruz. Yangında şanzımanı ve diferansiyeline bir şey olmuyor. Parça sıkıntımız yok, lastiği üretiliyor, aküsü çıkıyor. Brandacı, döşemeci, boyacı, kaportacı gerekli işlemlerini sırasıyla yapıyor. Bu günlerde bu araçlar revaçta. Mesela 200-250 bin TL’ye bir cip satın alabilirsiniz. Bunlar 4×4 arazi taşıtı diye geçiyor. Bu fiyata 4×4 olarak alınabilecek başka araç yok. Traktör alsan o da kışın yağmur yağdığında sürücü hariç geriye kalan kişiler ıslanıyor. Bunlar ailecek binilecek arazi taşıtları. Talebi çoğu zaman yetiştiremiyoruz. Bazısını internete satılık diye koymuyoruz bile, koymadan satılıyor. İnsanlar buraya çok alıştı. Günde 5-6 aile satılık cip var mı diye sormaya geliyor. Hepsiyle de ilgilenmeye çalışıyoruz. Yoğunluğa cevap verebilmek adına işi büyütmeye karar verdim. İki arsa aldım, oraya yeni bir iş yeri yapmayı planlıyorum. Orada her şey tek elden çıkacak.”
“CİP ÇOK RAHAT VE KOLAY”
Önceleri cip satın almayı düşünmediğini ancak ustaların tavsiyesi üzerine aldıktan sonra vazgeçemediğini belirten İrfan Erkan ise, “Bizim için cip hem gezme niyetli hem de tarla bahçe işlerimizi görmek için çok uygun bir araç. Cip olmadığında bizim dağda işimiz olmuyor. Yeri geliyor dağdan zeytinimizi taşıyoruz, yeri geliyor ailecek geziyoruz. Benim zeytinlerim düz yerde ama ustamızın tavsiyesi üzerine cip satın aldım kuş gibi oldum. Bir ton zeytin yapsam ürünümü çok rahat taşıyorum. Çok rahat ve kolay” ifadelerini kullandı.